Abstract
In landscape architecture discipline, the systematic use of furniture elements designed as spatial components is as important as creating a space. Furniture with correct design improves the quality of life and provides comfort by fulfilling occupant requirements. Thus, the designed furniture elements should be compatible with the spatial identity and occupant requirements. At this stage, the concept of flexibility becomes a factor. The occupants, who constantly change and develop physically and psychologically, desire to alter their environment based on the transformations they experienced. This could be made possible via flexible design. The aim of the present study was to analyze flexible design approach in furniture designed for urban open spaces. The study was conducted in two phases. In the first phase, flexible furniture models developed in Furniture Design Course in KTU Landscape Architecture Department were analyzed based on flexibility and functionality, while in the second phase, a survey was conducted with 68 students to determine their levels in learning the concept of flexibility with respect to furniture. In the first stage, it was determined that the furniture designed by the students were movable based on the space and the type of activities conducted in that space, and these designs were movable in certain cases, fragmented, modular or integral in others. In the second stage, the survey findings demonstrated that the students’ learning level was very high in the concept of flexibility, they could design flexible furniture at a good level, however they experienced problems in reflecting the concept of flexibility to designs functionally. It was considered that this problem could be solved with experience. T-test was conducted to determine whether the survey question responses were statistically significant. It was determined that the students learned the concept of flexibility at very high level, that is, they scored the highest points in this area, they learned to design flexible furniture at a high level, in other words, they scored high points in this area, however they experienced difficulties when reflecting functional flexibility concept to the furniture they designed, hence they scored moderate points (positive). In conclusion, the designer’s objectives should include creating open-ended landscapes that are accessible by occupants and can fulfill their needs. Landscape designed to fulfill these needs could connect with the occupant and possess multiple functions and meanings. The present study findings would shed light on flexible urban open space furniture design and could promote the design of such products.
Peyzaj mimarlığı disiplininde; mekânın bileşeni olarak tasarlanan donatı elamanlarının sistematik olarak kullanılması da mekân yaratmak kadar önem taşımaktadır. Doğru tasarlanan donatılar yaşam kalitesini arttırır, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayarak konfora olanak sağlar. Buna bağlı olarak tasarlanan donatı elemanları mekânın kimliği ve kullanıcı ihtiyaçları ile uyumlu olmalıdır. Bu aşamada esneklik kavramı devreye girer. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak gelişen, değişen kullanıcılar, çevrelerini de bu değişime bağlı olarak değiştirmek isterler. Bu da esnek tasarımlar sayesinde mümkün olabilir. Bu çalışmada amaç KTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü “donatı tasarımı” dersinde tasarlanan donatıların esneklik açısından incelenmesi ve dersin faydalarının belirlenmesidir. Dersin öğreticiliğiyle ilişkili olarak geleceğin tasarımcıları olan öğrenciler; kentsel açık mekânlarda kullanılan donatılar için esnek tasarım yaklaşımına sahip uygun tasarımlar ortaya koyabilir. Çalışma 2. Aşamadan oluşmuştur. İlk aşamada KTÜ Peyzaj Mimarlığı Bölümü Donatı Tasarım dersinde yapılan esnek donatı maketleri, esneklik ve işlevsellik açısından incelenmiş, 2. Aşamada ise esneklik ve donatı kavramlarının öğrenme düzeyini belirlemek amaçlı 68 öğrenciyle anket yapılmıştır. İlk aşamada öğrenciler tarafından tasarlanan donatıların mekânın uygunluğuna ve etkinliğin türüne bağlı olarak yer değiştirebilir şekilde düşünüldükleri, kimi zaman şekil kimi zaman yer değiştirebilen, bazen parçalı, modüler, bazen bütüncül oldukları belirlenmiştir. 2. Aşama olan anketin sonucunda ise öğrencilerin, esneklik kavramını çok iyi düzeyde öğrendikleri; esnekliğe uygun donatı tasarlamayı iyi düzeyde yapabildikleri; esneklik kavramını donatılara işlevsel açıdan yansıtmada ise biraz zorlandıkları belirlenmiştir. Bunun da deneyim kazandıkça aşılabileceği düşünülmektedir. Sorulara verilen cevapların farklılıklarının istatistikî açıdan anlamlı olup olmadığının değerlendirilmesi için T-testi yapılmıştır. Esneklik kavramını çok yüksek düzeyde öğrendikleri yani en yüksek değerleri aldıkları, esnek donatı tasarlamayı da yüksek düzeyde öğrendikleri yani yüksek değerleri aldıkları, esnekliği donatıların işlevine yansıtırken ise zorlandıkları, orta değerleri (olumlu) aldıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak, kullanıcılara ve ihtiyaçlarına ulaşabilen, onlar tarafından algılanarak kullanılan açık uçlu peyzajlar yaratmak tasarımcıların amaçlarından olmalıdır. Bu ihtiyaçları karşılayabilmek için de tasarlanan peyzajlar kullanıcıyla bağlantı kurabilmeli, çoklu işlev ve anlamlara sahip olmalıdır. Çalışmanın sonuçları da tasarlanacak kentsel açık mekânlarda kullanılacak esnek donatı tasarımlarına ışık tutacak, tasarımlarına önayak olacak niteliktedir.