Abstract
Art works and art activities, which have taken place in urban public open spaces since ancient times, carry features known as specific reference points and aesthetic appreciation that leave a mark in people's memory as a part of public space arrangement. Today, however, rapid urbanization and technological influences of lifestyles have changed the structure of public space; Contemporary urban understanding overlooks the values of cities' cultural identity and the past, which expresses regional meaning. In this context; in the establishment of art and human relations with urban open spaces, the aim was to reveal the duties of the designer in the development of public space art. As a result, urban designers who create or shape urban spaces should refrain from thinking of artistic work in urban spaces as merely filling spaces.
Kentsel açık mekân tasarımı, peyzaj-sanat ilişkisi açısından irdelendiğinde, farklı olasılıklarla karşılaşılmaktadır. Bunlar, tarihsel süreç içinde değişen sanat anlayışlarına, açık alan kullanımlarına ve peyzaj mimarlığının gelişimine paralel olarak ortaya çıkmaktadır. Günümüzdeki, bu ilişkiler arasından, ‘bir sanat objesi olarak mekân’ olgusunun önem kazandığı görülmektedir. Bu kapsamda bu çalışmada; kentsel açık mekânlarla sanatın ve insanın ilişkilerinin kurulmasında, kamusal mekân sanatının gelişmesinde tasarımcıya düşen görevlerin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Sonuçta, kentsel mekânları yaratan ya da şekillendiren kentsel tasarımcılar, kentsel mekânlardaki sanatsal çalışmaları yalnızca boşluk dolduran unsurlar olarak düşünmekten kaçınmalıdır.