Abstract
In early years of photography, realism was at the forefront. In 1850, the works of English PreRaphaelists who depicted the realism of nature to the canvas, followed that direction. The photographers under the influence of Pre-Raphaelists, used models and worked in studio environment. The period between 1850 to 1870 was the High Art era in England. Later, the photographers gathered under High Art Photography movement tried to apply the rules of painting to the photography. Photographers used the techniques of Collodion bromür print, compound photograph print, Ambroytpe print and Albümün print in order to get the pictorial effect. Pictorialness in the art of photography begun in 1850, lasted untill 1900 and was effected by the Impressionism. The Impressionists took advantage from the details and light of the photography in order to catch the colours, rhythm and vitality of life. The Pictorialists experienced the excitements and difficulties of creating nebulous and lyrical photographs by using the soft-focus technique instead of creating clear and sharp photographs.
This study examines the relation between Impressionist Movement and photography from 19th century to 20th century which known as the pictorial period.
Fotoğraf sanatının ilk dönemlerinde gerçeklik anlayışı ön plandaydı. 1850’de doğadaki gerçekliği tuvallerine resmetmeyi savunan İngiliz Pre-Raphaelist gurubunun çalışmaları bu doğrultudaydı. Pre-Raphaelistlerden etkilenen fotoğrafçılar, ressamlar gibi figür kullanarak stüdyo ortamında çalıştılar. İngiltere’de 1850-1870 arası High Art dönemi yaşanır. Daha sonra High Art Photography akım bünyesinde bir araya gelen fotoğrafçılar, resmin kurallarını fotoğrafa uygulamaya çalıştılar. Fotoğrafçılar, resimsel etki elde etmek için Collodion bromür baskı, bileşik fotoğraf baskı, Ambroytpe baskı ve Albümün baskı tekniklerini kullandılar. Fotoğraf sanatında ressimselik; 1850-1900 dönemini kapsar ve Empresyonist hareketten etkilenir. Empresyonistler, yaşamın rengini, ritmini, canlılığını yakalamak için fotoğrafın ayrıntılarından ve ışığından faydalandılar. Resimselciler, soft-focus objektif kullanarak net ve keskin fotoğraf yerine, genellikle net olmayan ve şiirsel bir atmosfer içeren sanatsal fotoğraflar üretmenin zorluklarını ve heyecanını yaşadılar.
Bu çalışmada fotoğraf sanatında resimsellik dönemi olarak bilinen 19. yy. ortalarından 20. yy. başlarına kadar resimselliğin, Empresyonist hareket ile etkileşimi irdelenmektedir.