Abstract
Nature has a very important place in humankind life since ancient times and is an unlimited source of inspiration for artists with all its elements. It affects all humanity with its form, colour, texture and continuous motion. The nature that nourishes almost all the branches of art will continue this mission as long as it exists. Stone one of the most powerful elements of nature, is also an ordinary object for humankind. In close view, stone with its rich structure, texture and colour variety has been seen as a cult object by mankind since the first ages of history and shown various meanings. It has been also seen that it is used in blessing, healing, medicine, wish, magic, vow, oath, giving birth to children, raining or snowing in daily life. In many cultures, people have seen an extraordinary reality and strength in the stones and being influenced by its magnificence, hardness, form and colour. It is seen that some cultures sanctify the stones by respecting them because of their characteristics and representing another power. In this paper, it has been examined the aesthetic reflection of the stone theme in ceramic art which has an important place in nature. Within the scope of the research, the ceramic works that national and international ceramic artists produced in the context of the theme of stone were discussed. Consequently, the stone element which is an important part of nature; creates inspiration for artists with its texture, form and visual richness. By impact and objective reality of being a cult object in human consciousness; it is shaped in the works of ceramic artists. In examined works, it is observed the stone form mostly represents the model in a realistic way and besides it comes to life in different forms with its conceptual dimension and presents the connotation of the cult object in this aspect. Additionally, artists perform the form in question as a metaphor of the memories that human beings have accumulated in their current lives.
Doğa, eski çağlardan bugüne insanoğlunun yaşamında çok önemli bir yer tutmakta olup bütün unsurlarıyla sanatçılar için sınırsız bir ilham kaynağı konumundadır. Biçim, renk, doku ve sürekli devinimi ile tüm insanlığı etkilemektedir. Sanat dallarının neredeyse tamamını besleyen doğa, var olduğu sürece de bu misyonunu sürdürecektir. Doğanın en güçlü unsurlarından biri olan taş, insanoğlu için aynı zamanda sıradan bir nesne durumundadır. Yakından bakıldığında ise zengin doku ve renk çeşitliliğine sahip olan taşın, tarihin ilk devirlerinden beri insanoğlu tarafından bir kült objesi olarak varlık gösterdiği ve ona çeşitli anlamlar yüklendiği görülmüştür. Günlük hayatta uğur, şifa, ilaç, dilek, büyü, adak, yemin, çocuk doğurmak, yağmur veya kar yağdırmak amacıyla kutsanıp kullanıldığı görülmüştür. Pek çok kültürde insanlar taşların biçiminden, dayanıklılığından, dokusundan ve görsel ihtişamından etkilenerek söz konusu nesnede olağanüstü bir gerçeklik ve kuvvet görmüşlerdir. Kimi kültürlerin taşların bahsi geçen özelliklerinden ve başka bir gücü temsil etmelerinden ötürü saygı göstererek kutsallaştırdıkları görülmektedir. Bu çalışmada doğada varlığıyla önemli bir yer tutan taşın seramik sanatındaki estetik yansımaları incelenmiştir. Araştırma kapsamında ulusal ve uluslararası seramik sanatçılarının taş teması üzerinden ortaya koydukları seramik eserler ele alınmıştır. Sonuç olarak doğanın önemli bir parçası olan taş unsurunun; dokusu, biçimi ve görsel zenginliği ile sanatçılar için ilham kaynağı oluşturduğu görülmektedir. Kült objesi oluşunun insan bilincinde yarattığı etki ve nesnel gerçekliği ile taş; seramik sanatçılarının eserlerinde hayat bulmaktadır. İncelenen eserlerde çoğunlukla taş formunun gerçekçi şekilde modeli temsil ettiği öte yandan bazılarında ise kavramsal boyutuyla farklı biçimlerde hayat bulduğu, bu yönüyle kült objesi çağrışımı sunduğu gözlenmektedir. Ayrıca sanatçılar insanoğlunun mevcut yaşamında biriktirdiği anıların bir metaforu olarak söz konusu form üzerinden anlatım gerçekleştirmektedir.