Just before two destructive wars brought massive destruction in Europe, at the end of the 19th century and the beginning of the 20th century, especially German dominated territories presented monumental works in philosophical, literal, and artistic areas. Within these works, it is also possible to interact with intellectual background of this period’s political, social, philosophical foundations. Nietzsche’s literal work ‘Thus Spoke Zarathustra’ and concepts of ‘Übermensch’ and ‘Ewige Wiederkunft’ could be regarded as examples of these foundations. Music, which intersects in many common points with philosophy just as other social sciences, also benefits from this idea by Richard Strauss’ same named tone poem.
In this work, it will be aimed to shed light on how Richard Strauss, the brilliant representative of the Germanic soul and music tradition, interprets his philosophical work "Thus Spoke Zarathustra", a summary of Nietzsche's thoughts, through the same name tone poem.

Küresel ölçekli büyük yıkım veren iki savaş Avrupa’yı yerle bir etmeden hemen önce, 19.yüzyılın sonu ve 20 yüzyılın başı, özellikle Germen egemenliğindeki coğrafya, felsefi, yazınsal, düşünsel ve sanatsal anlamda anıtsal yapıtlar sunar. Bu yapıtlarda dönemin oturduğu siyasi, sosyal, felsefi zeminin de fikri temelleri görülebilmektedir. Bu fikri temellerin biri de Nietzsche’nin ‘Böyle Söyledi Zerdüşt’ isimli edebi eseri ve bu eserde bahsedilen ‘Üstinsan’, ‘Bengi Dönüş’ gibi kavramlardır. Diğer sosyal bilimler kadar felsefe ile de ortak pek çok noktada buluşan müzik bu düşünceden Richard Strauss aynı isimli senfonik şiiri ile yararlanmıştır.
Bu çalışmada Germen ruhunun ve müzik geleneğinin parlak temsilcisi Richard Strauss’un, Nietzsche’nin düşüncelerinin bir özeti olan ‘Böyle Söyledi Zerdüşt’ adlı felsefi eserini, aynı isimli senfonik şiiri aracılığı ile nasıl yorumladığı anlamlandırılmaya çalışılacaktır.