Abstract
The concept of "aura" is the main concern of two essays of Walter Benjamin, "A Short History Of Photography" (1931) and "The Work Of Art In The Age Of Mechanical Reproduction" (1936). As Benjamin explains, the involvement of the reproduction techniques in art weakened the state of being here-and-now and the cult value of artwork which constitute the aura.
While the artwork had been bringing its audience to its own exhibition space before it became mechanically reproducible, with reproduction, the copy of the original artwork started to meet its beholder halfway. Benjamin defines this change as "socialism" whereas Adorno considers it as "mass culture". It is possible to say that accessibility of art to everyone indeed has a socialist side. On the other hand, the artwork becomes a consumable meta in the "culture industry" while affecting its audience greatly.
The art galleries where mechanically reproduced works of art are exhibited and the purchases of the artworks as if it is a product were two inevitable consequences of this process. After these changes, Duchamp entered the art scene with his readymades and different techniques of exhibition. Andy Warhol was both criticized and praised for his prints of daily life products and portraits of celebrities. Art was following new and unconventional ways and the art, the product, the work - whatever we may call it became the subject of the discussions about what is art and what is not.
In this essay, the process that started with the loss of the cult value, the here-and-nowness and the authenticity of an artwork because of the mechanical reproduction is discussed by using Walter benjamin’ s concept of “aura”.
Walter Benjamin’ in, “Fotoğrafın Kısa Tarihçesi” (1931) ve “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” (1936) başlıklı yazılarının temelinde “aura” kavramı yer almaktadır. Yeniden –üretim tekniklerinin sanat alanına girişi, Benjamin için, aura (hale) kavramını oluşturan biriciklik, şimdi –burada olma ve kült değeri sarsıntıya uğratmıştır.
Sanat eseri teknik yolla yeniden –üretilebilir olmadan önce izleyicisini kendi alanına çağırmakta iken, yeniden –üretim ile izleyicisinin ayağına gitmeye başlamış bunu da bir kopyasıyla gerçekleştirir duruma gelmiştir. Bu durumu Benjamin bir “demokratikleşme” olarak değerlendirirken, Adorno “Kitleselleşme” hareketi olarak görmektedir. Herkese ulaşabilir olmasını demokratikleşme olarak değerlendirmek mümkündür. Diğer yandan ise “kültür endüstrisi” içerisinde ve izleyici üzerindeki büyük etkisiyle hızlı tüketilir bir meta halini almaktadır.
Mekanik röprodüksiyonların sergilendiği galeriler, sanat eserinin bir ürün gibi alınıp satılabilir duruma gelmesi sürecin kaçınılmaz getirisidir. Sonrasında Duchamp ile hazır –nesne’ nin sanat alanına girişi ve farklı sergileme teknikleri, Andy Warhol’ un var olan ürünlerin, ünlü isimlerin fotoğraflarının baskılarını yapması hem büyük tepki çekmiş hem de ilgiyle izlenmiştir. Sanat artık alışılmış kalıplarının dışında bir seyir izlemekte ve çoğu zaman eser –yapıt –iş nasıl değerlendirirsek değerlendirelim, neyin sanat olup olmadığının tartışıldığı bir alan haline dönüşmektedir.
Bu çalışmada, Walter Benjamin’ in “aura” kavramından yola çıkılarak, sanat eserinin teknik yolla yeniden –üretim ile kült ortamından çıkarılması ve şimdi –burada, biriciklik kavramlarından uzaklaşmasıyla başlayan süreç ve zaman içerisindeki değişim ele alınmaktadır.